Mardin El Sanatları

TAŞ İŞÇİLİĞİ VE MARDİN TAŞI ÖZELLİĞİ

Medeniyetler izlerini yaşadıkları ortamlardaki nesnelere işleyerek bırakırlar. Bazı medeniyetler bu izleri siler, bazı medeniyetlerde ise; bir önceki medeniyete saygı duyar ve onun üzerine medeniyetini inşaa eder. Mardin’deki antik mezarlara baktığımızda, hiristiyan(nisrani) mezarlık üzerine müslüman mezarlığı yapılmış ve günümüze kadar korunarak gelmiştir. Beklide ülkemizde ilk örnek olacak bir yapıt, Mardin Taşına ince işçilikle işlenerek oluşturulmuştur. Hoşgörünün büyüklüğü, medeniyetlere saygının özlemi kanımızca burada yatmaktadır.

Mardin Taşı Alt Eosen - Alt Oligosen yaşlı resifal kökenli Hoya Formasyonu içinde yataklanmaktadır. Formasyonun ortalama kalınlığı 50-600 metreler arasındadır. Formasyonu meydana getiren litolojiler; tebeşirli kireçtaşları, biyomikrit, dolomitik kireçtaşları, killi kireçtaşları ve fosilli kireçtaşlarıdır. Kayaçlarımızın renkleri; sarı, pembe, kırmızı, beyaz, kirli beyaz, gridir. Formasyon sığ deniz-şelf kenarında oluşmuş ve yer yerde resifal karekterli ürünler sunmaktadır. Formasyonun yayılımı Mardin- Diyarbakır-Siirt-Adıyaman(Hoya formasyonu) ve Kilis-Gaziantep yörelerinde ise Havra Taşı ismini almaktadır (Gaziantep formasyonu). Hoya formasyonu Gaziantep formasyonu ile yatay yönde geçişlidir.

Mardin Taşı 19x20x30 cm ebatında ve özel ebatlara da kesilerek yapılarda, sanat eserlerinde ve süs işlemeciliğinde kullanılmaktadır. Ocaklarda taş kesme makinaları ile düz bir hat boyunca dikey yönde kesilen zon, aynı makine ile yatay yöndeki bıçağı ile kesilerek elde edilmektedir. Mardin Taşının bol gözenekli olanları genellikle kaba işçilik isteyen sanat eserlerinde kullanılır. İnce işçilik görecek ürünler çıkartıldıktan sonra gölgede işlenir ve istenilen şekil verilerek ışığa çıkartılır. Bu tür kireçtaşları tebeşirimsi özellik sunmaları, ince tane yapılı olmaları, çıkartıldıklarında rahatlıkla çizilebilecek özelliklere sahip olmaları ince işçilik için albenilerini arttırmaktadır.

Mezar, balkon korkulukları ve harpusta gibi sanat eserlerinde kaba işçilik yanında ince işçilikte yapılmaktadır. Kaba işçilik özellikle gözenekli, kirli beyaz renkli, tebeşirli kireçtaşına göre biraz daha sert yapılı kireçtaşlarında yapılmaktadır.

Mardin Taşı ilgisizlik yüzünden ustalarını kaybetmekte ve tedbirler alınmazsa, ince işlemeciliğe yönelik faaliyetler bitecektir. Bu nedenle bilgisaray teknolojileri kullanılarak istenilen çizimler bilgisaraya verilerek bir robot yardımı ile taşa işlenecektir. Bu tarz üretim şekli dış pazarlarda talebi yüksek ürünlerin oluşturulmasına olanak sağlayacaktır.

BAKIRCILIK VE KALAYCILIK

Bakırcılık ve Kalaycılık, Mardin merkezinde, önemli diğer sanat dalları gibi ayrı bir ihtimamla şehrin özel dokusunda yer bulan kendi adıyla anılan çarşısında yüzyıllardan beri varlığını sürdürmektedir. Bakırcılıkta ürünlerin ortaya çıkması son derece ağır şartlarda gerçekleşmekte ve işin tamamı el gücüne dayanmaktadır. Burada bir çok sofra takımı, çanaklar, kaşık, kepçe, kevgir, sini, leğen, yemek tencereleri, kazanlar, güğümlü ibrik denilen ibrikler, su güğümü vb. mutfak eşyaları üretilmektedir. Bakır eşyalar yılda en az bir kez kalaylanırdı. Günümüzde bu sanatı sürdürenlerin sayısı oldukça azdır.

İĞNE OYALARI, MİDYAT NAKIŞI, OYACILIK, BASMACILIK

Çok eski bir geçmişe sahip olan iğne oyası, göz nurunun el maharetiyle bütünsel bir güzellik sergilendiği bazen masa örtülerinde veya oda takımlarında, kırlent, yazma çevrelerinde, yaka ve benzeri aksesuarda motiflenen ayrı bir sanat dokusudur.
Basmacılık, kök boya ile elle yapılmış tahta kalıpları kullanmak suretiyle şekillenmektedir. Bu sanat daha çok nevresim, perde, masa örtüsü, bohça ve tablo gibi ürünlerin yapılmasında kullanılır.

TESTİCİLİK-ÇANAK VE ÇÖMLEKÇİLİK

Testicilik, Çanak ve Çömlekçilik(bardak, çömlek, küp, saksı vb. ürünler) Merkez ve Midyat ilçelerinde çok eski yıllardan beri devam eden bir sanat dalıdır. Yörenin kırmızı toprağı, küp yapımcılığına uygun olduğu için bu sanat dalı bu ilçelerde gelişme göstermiştir. Testiler aynı zamanda evlerin kubbeli tavanlarında da kullanılmıştır.

SEMERCİLİK - NALBURCULUK

Atı evcilleştiren Mezopotamya medeniyetinin, İpek Yol güzergahında sürekli değerini artırarak sürdüren Mardin'in doğal dokusu gereği binek hayvanlarına ihtiyacı hep olmuştur. Nice kervanların gelip geçtiği, konakladığı bu topraklarda binek hayvanları ile ilgili gelişkin bir sektör oluşmuştur. İşte semercilik de bu sektörlerden biridir. Değişen zaman şartları bu sanatı günümüzde neredeyse atıl duruma sokmuştur.